Fasülyenin Gücü Adına
İngiltere’de bir süpermarket, enerji ihtiyacını, manav reyonunda durup da satamadığı çürümüş meyve-sebzelerinden elde ettiği biyogaz ile karşılamayı planlıyor.
İngiltere’nin Cannock bölgesinde bulunan Sainbury’s mağazası (çok şey ifade etti değil mi?), anaerob çürütücü tesislerini kullanarak İngiltere’nin enerji şebekesini kullanmayı bırakacağını açıkladı. İngiltere’de elektrik enerjisi çoğunlukla kömür, doğalgaz ve nükleer enerji santralleri tarafından üretiliyor. Sainsbury’s hatta, ürettiği ihtiyaç fazlası elektriği de şebekeye satabileceğini söylüyor.
Bir anaerob çürütücünün içinde, yemek yedikten sonra bir ineğin midesinde ne oluyorsa o oluyor.
Cannock’taki mağazanın artıkları, mağazanın elektrik ihtiyacını karşılamaki olmadığı için, diğer bölgelerdeki Sainsbury’s mağazalarının artıkları da toplanarak çürütücüye taşınacak. Yiyecek artıkları, içinde oksijen bulunmayan ve oksijensiz ortamda yaşayan öğütücü bakteriler bulunan tanklara konulacak. Ve bu bakterilerin yiyecekleri öğütmesi sırasında karbondioksit ve metan gazları elde edilecek.
Karbondioksitten ayrılacak olan biyometan da aynen yeraltından çıkarılan doğalgaz gibi elektrik üretiminde kullanılacak.
Anaerob çürütme işleminin sonunda katı ve sıvı artık maddeler ortaya çıkıyor. Bu maddelerin bir kısmı gübre olarak kullanılabiliyor; bu yüzden de çürütme tesisinin yakın çevresinde, çiftlikler gibi, gübreyi kullanabilecek yerler bulunması gerekiyor.
“E bu tesis de karbon salmıyor mu?” derseniz:
Öğütülen atıklar zaten karbon döngüsünün içinde bulunduğu, insan tarafından yeraltından çıkarılmadığı için tam olarak sera gazı salımı olarak sayılmıyormuş. Çürüyen besinin yerine yeni ekinler büyüdüğü için, ve tarım ürünleri için de bu geçerli olduğu için, salınan karbonun yeni ekinin bünyesinde tekrar depolanacağı düşünülüyor.
Belki bir gün o toprakta bir çiçek yeşerecek… Belki o çiçeğe bir arı konacak…
Hadi dağılın.
Can
Yazar: Can (tümünü gör)
- Süper Gücünüze Talip Var - 8 Kasım 2018
- ÜÇ!!! - 14 Mart 2017
- D.N.A. - 11 Mart 2017
- Bunlar X’e de inanmıyor!!! - 19 Kasım 2014
- “İki Elleriyle Bir Modülü…” – Tekrar Düşünün! - 16 Kasım 2014