110 Nobel ödüllü bilim insanından Greenpeace’e çağrı

110 Nobel ödüllü bilim insanı Greenpeace’e çağrı yaptı: “İnsanlara yersiz genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) korkusu aşılamayı bırak!”

Bildiri burada:

http://supportprecisionagriculture.org/nobel-laureate-gmo-letter_rjr.html

Kendilerini binlerce yıldır kullanmamıza rağmen, GDO’ların “GDO” olarak kullanılması 1996’da, domates ile başlıyor. Binlerce yıldır çeşitli çaprazlamalarla yiyeceklerimizi zaten değiştiriyoruz ve daha verimli, daha dayanıklı hale getiriyoruz. En bariz örnekler olarak; mısır, muz, şeftali, buğdayın ilk tanıştığımız halleri ile ilgisi yok. Genetik biliminin gelişmesi ile bilinçsiz olarak yaptığımız bir değişimi, artık bilinçli olarak yapabiliyoruz. Elbette, bin yıl önce deneme yanılma yoluyla yaptığımız değiştirmeler, şu andaki nokta atışı gen değiştirmeler yanında gece-gündüz gibi kalıyor. Peki, uzun süredir tartışılıyor, medyada büyük bir bilgi kirliliği var (açıkçası aynı bilgi kirliliği akademide yok). GDO’lu besinler zararlı mı?

GDO’lu gıdalar konusunda yüzlerce araştırma var. Çok tartışılan bir konu olduğu için neredeyse her argüman bilimsel olarak sınanmış durumda [1]. National Academy of Sciences, kısa/uzun dönem yapılan bu yüzlerce araştırmayı derlemiş ve 388 sayfalık bir rapor yayınlamış. Sonuç olarak: GDO ve kanser ilişkisi yoktur. GDO ve böbrek hastalıkları ilişkisi yoktur. GDO ve obezite ilişkisi yoktur. GDO ve alerji ilişkisi yoktur. GDO’nun cevreye ve tarima bir zarari bulunamamistir. GDO’u besinlerin uzun dönemde bir sağlık etkisi yoktur. (Bir yan sonuç: ABD obez bir ulus olma yolunda emin adımlarla gidiyor, GDO’nun katkısı yok). (Cevreye etkileri icin, sayfa 63’ten itibaren tum 4. Bolum. Saglik icin sayfa 113’ten başlayarak tüm 5. Bölüm. Özellikle: Figure 5-4, 5-5, 5-6, 5-7, 5-8, 5-9, 5-10, 5-11, 5-12, 5-13).

Rapordaki araştırmalar arasında, Alison L. Van Eenennaam’ın (University of California, Davis) yayınladığı bir araştırmadan özellikle bahsetmek istiyorum [4]. Van Eenennaam’ın araştırması çiftliklerde, kesimhanelerdeki yüz milyar (100,000,000,000) kadar tavuk, koyun, keçi, inek, domuzun 18 yıl süresince beslenme, sağlık, verim dataları gözetilerek yapılmış. Data GDO’lu yem yedirilen hayvanlar ile GDO’suz yem yedirilen hayvanları karşılaştırmış. 2014 yılında yayınlanan bu araştırmaya göre: hayır, GDO yedirilen hayvanlar ile GDO yedirilmeyen hayvanların sağlıklarında ve metabolizmalarında hiç bir fark yok.

GDO karşıtı kesimin bu rapora bir açıklaması var mı diye araştırdığım zaman, “Monsanto’dan para almışlar”, “Monsanto’ya çalışıyorlar” anlamına gelen cevaplardan başka düzgün bir cevap verilmediğini gördüm.

Bir yazıda ise, bu bildiriye cevap olarak, 1 barış ödüllü, 8 ekonomi, 24 fizik, 33 kimya, 41 fizyoloji-tıp alanında Nobel almış insanın tarım konusunda ne bileceğini, GDO konusunda ne hakla konuştuğunu soruyorlar [2] (fiziği, ekonomiyi geçtim 41 fizyoloji-tip? 33 kimya?). Hemen sonraki paragrafta ise bir profesör Nobellilerin bildirisini, bir bilimci olarak utanmaları gereken bir bildiri olarak değerlendirmiş. GDO uzmanı olarak öne çıkarılan ve GDO’yu Nobelli insanlardan daha iyi anladığı iddia edilen bu isim bir antropolog ve sosyoloji konusunda doktorası var. (?)

110 Nobelli bilim insanına yapılan “Monsanto’dan para alıyorlar” saldırısı tutmaz, onu da baştan söyleyeyim.

Dahası, GDO’ya Monsanto yüzünden karşı çıkmak bir safsata. Patentini ele geçirdikten sonra, üretim + araştırma + reklam maliyeti 1 dolar tutan ilacı atıyorum 100 dolara satan ilaç şirketleri yüzünden ilaçlara karşı olmak ile aynı mantıksızlığa çıkıyor [7].

Açıkçası, GDO konusunu uzun zamandır yakından takip ediyorum ve akademide bir bilgi kirliliği yok. Elbette araştırmalara şüpheci yaklaşanlar var, ancak bu zaten bilimin doğası gereği [8]. GDO’ların zararsız olduğuna dair bir konsensüs var. Okudukça, GDO karşıtı kesimin argümanlarının çok berbat, çok saçma ve anlaşılması güç derecede aşırı saldırgan olduğunu gördüm. GDO’nun zararlı olduğuna dair araştırmalar yok. GDO’nun kanser yaptığına dair en büyük makale de 2012’de yapılan ve sonuçları yanlış olduğu için hemen geri çekilen bir makale [9]. NAS’ın raporunda sayfa 124’te bu çalışmadan bahsediyor ve neden yanlış olduğu üzerinde duruluyor. Greenpeace’in yıllardır insanlara aşılamaya çalıştığı yersiz korku maalesef tutmuş.

Bilimsel bir olayın politikasını yapmasak? Sağcılar (Cumhuriyetçiler) yıllarca küresel ısınmayı reddettiler. Cumhuriyetçilerin bu inadının cezasını yıllarca biz sonraki nesiller çekeceğiz ve sonuçları belki de çok vahim olacak. Ancak rahatsız edici olan şey; insanların tepkisi daha çok politikti. Sırf “karşı tarafta” oldukları için küresel ısınma Cumhuriyetçilere karşı politik olarak kullanıldı. Aynı sebeple, Greenpeace solcu (liberal) olduğundan, GDO nefreti liberal çevreler tarafından sorgusuz kabul edildi. Öyle bir hale geldi ki, GDO’nun zararsız olduğunu savunmak sanki neo-con Cumhuriyetçi olmakla eş değer oldu.

Eee, tarihten deneyimlediğimiz üzere; maalesef neyin savunulduğundan ziyade kimin savunduğu daha önemli.

Yazar: Bilgecan Dede.

[1] Genetically Engineered Crops: Experiences and Prospects. http://www.nap.edu/catalog/23395/genetically-engineered-crops-experiences-and-prospects

[2] http://www.gmwatch.org/news/latest-news/17077-pro-gmo-campaign-exploits-nobel-laureates-to-attack-greenpeace-and-fool-the-people

[3] An overview of the last 10 years of genetically engineered crop safety research, Alessandro Nicolia, Alberto Manzo, Fabio Veronesia & Daniele Rosellinia (2013) http://www.tandfonline.com/doi/abs/10.3109/07388551.2013.823595

[4] Prevalence and impacts of genetically engineered feedstuffs on livestock populations, A. L. Van Eenennaam and A. E. Young (2014), https://dl.sciencesocieties.org/publications/jas/articles/92/10/4255

[5] GM crops: Battlefield, Emily Waltz, Nature (2009) http://www.nature.com/news/2009/090902/full/461027a.html

[6] Case studies: A hard look at GM crops, Natasha Gilbert (2013) http://www.nature.com/news/case-studies-a-hard-look-at-gm-crops-1.12907

[7] Martin Shkreli-style drug price hikes are everywhere (CBS) http://www.cbsnews.com/news/martin-shkreli-style-drug-price-hikes-are-everywhere/

[8] Son yıllara kadar kara deliklerin olmadığını savunan, sayıları GDO’ya şüphe ile yaklaşan bilimcilerden daha fazla sayıda fizikçi vardı. Hatta bunların içinde fizik konusunda Nobel almış iki kişi vardı!

[9] http://www.radikal.com.tr/yazarlar/koray-caliskan/gdo-kanser-iliskisi-kanitlandi-1101549/

The following two tabs change content below.

Bilgecan Dede

Hukuğa kafası basmadığından meslek okuluna gitti bu. Ondan sonra gâvur bir ustanın yanına çırak verdiler eli iş tutsun diye, çok şükür ustalığını kazanmış ondan, şimdi de usta olmuş çalışıyor. Eli yüzü düzgün biriyle de evermişler. Ben diyorum, “Bak ileride torun combalak olacak, gel bir şirkette işe başla.” Ama dinlemiyor ki, asi biraz bu.

8 thoughts on “110 Nobel ödüllü bilim insanından Greenpeace’e çağrı

    • 8 Nisan 2017 at 08:38
      Permalink

      Yorumunuzu onaylayan kisi benim. Bugunku mesaim bitti ve sonrasinda bu makalelere bakmanin mesai sonrasi zaman gecirmek icin iyi olacagini dusundum. Oncelikle, fizikci oldugumu belirtmem lazim. Bunlar benim uzmanlik alanim degil. Ancak, konum disinda makale okumaktan cok hoslaniyorum. Ayrica, egitimim geregi, tabi ki bilimsel yontemi biliyorum.

      Birinci makalede, glyphosate ve gluphosinate ammonium zararli ot olduruculeri, genetigi degistirilmis besinler ve degistirilmemis besinler uzerine puskurtuyorlar. Sonra, 30 tane hamile kadin ve 39 hamile olmayan kadin uzerinde kan testi yapiliyor. Kadinlarin bu surecte aldigi dusunulen besinler; cesitli etler, margarin, kanola yagi, pirinc, misir, cesitli tahillar, fistik, patates, meyveler, sebzeler, yumurtalar, kumes hayvani, sut, meyve suyu, cay, kahve, sise su, gazli icecekler ve bira. Bu besinleri aldiklari “dusunuluyor” cunku boyle bir kontrol yapilmamis (ucuncu sayfa). “Soyada, patateste, misirda vs. yaygin GDO kullanimi sebebi ile bu besinlerde kadinlar GDO aldigi kabul edilebilir” denilmis. (?) Sonra, kadinlarda yapilan kan testleri ve hamile kadinlarin cocuklarinda yapilan kan testleri sonucu, besinlerin hasereye karsi dayanikli olmasi icin nakledilen (yani GDO) Cry1Ab proteininin hamile kadinlarda hamile olmayan kadinlardan daha fazla oldugunu buluyorlar. (?) Soru isareti koydum, cunku gelecegim oraya.

      Makaledeki dorduncu sayfadaki Fig. 2 asil relevant olan sekil. Ben deneyci olsam, boyle sonucu olan bir deney yapsam, sonra da makalemi Physical Review’e gondersem, bir daha hic bir yerde is bulamam. Sebebi, argumanimi desteklemek icin cok az noktam var, ayrica argumanimi kanitlamak icin gereken fark cok az. Eger bu protein su yuzden cok fazla diye bir argumanim varsa, aradaki farkin fazla oldugunu gostermem gerekir ki, istatistik gurultu elestirisi gelmesin, degil mi? “Hamile olmayan kadinlar (39 kisi oldugunu hatirlatayim) ile hamile kadinlar arasindaki fark cok az (0.19 nanogram/ml’ye 0.13 nanogram/ml). Kadinlarin dietini kontrol etmeden bu aradaki farkin GDO’dan oldugunu nasil bu kadar emin soyleyebiliyoruz? Ustelik istatistik gurultu gibi gorunen sonuclardan sonra. Kanada’daki kadinlarin cogu her gun misir, soya vs. mi tuketiyor?

      Bu ortalamalari (0.19 nanogram/ml’ye 0.13 nanogram/ml) okuyunca baska bir sey aklima geldi. Bu Cry1Ab proteini GDO’lu besine koyuldugu zaman besinde 300 nanogram/gram oraninda oldugunu ogrendim. Eger iyimser bir hesap yapip, %5’i kana karisti ve 0.19 nanogram/ml Cry1Ab buldular desem, bu, (vucutta 5 litre kan oldugunu kabul edersem) bir kadin gunde yaklasik yarim kilo misir, soya vs. tuketmesi gerekiyor (gunluk besinine ek olarak!).

      CERN’de gecen sene yapilan bir deneyde iki fotonun enerjisi beklenilen duzeyden fazla cikinca insanlar “yeni fizik bulduk” diye heyecanlanmisti. Deney tekrar yapilinca bu iki foton anomalisinin sadece istatistiki bir “puruz” oldugu anlasildi ve insanlar hayal kirikligina ugradi. CERN’deki deneyde bu istatistiki hata, bu makaledeki deneyden daha inandirici.

      Bu birinci makalenin sacmaligini anlayinca fizikteki duruma biraz rahatladim. Fizikte (ve baska doga bilimlerinde) boyle makaleler hemen ayiklaniyor neyse ki. Neyse, ofisten cikmadan bugun de yeni birseyler ogrendim bu sayede. Samimi soyluyorum, yayinlandigi yere ve makaleye bakinca farkli bir seyle karsilastigim icin sevinmistim. Sonuc olarak makalenin bu kadar sacma cikmasi hayal kirikligina ugratti.

      Tam ikinci makaleye bakacakken, birinci makaleyi hangi kafa ile yazdiklarini merak ettim ve asagilarda “Find Out The Truth About Vaccines” yazisini gordum. Sanirim diger makaleyi ayiklayarak sadece zamanimi harcayacagim. Asilarin otizme yol acmadigi cok daha guclu bir arguman, bunu tartismak gercekten de Dunya duz mudur diye tartismaya benziyor. Zamanimi harcamayacagim. Hoscakalin.

      Reply
  • 9 Nisan 2017 at 14:39
    Permalink

    Bu ortalamalari (0.19 nanogram/ml’ye 0.13 nanogram/ml) okuyunca baska bir sey aklima geldi. Bu Cry1Ab proteini GDO’lu besine koyuldugu zaman besinde 300 nanogram/gram oraninda oldugunu ogrendim. Eger iyimser bir hesap yapip, %5’i kana karisti ve 0.19 nanogram/ml Cry1Ab buldular desem, bu, (vucutta 5 litre kan oldugunu kabul edersem) bir kadin gunde yaklasik yarim kilo misir, soya vs. tuketmesi gerekiyor (gunluk besinine ek olarak!).
    cikarimini nasil yaptin..
    Bir yazıda ise, bu bildiriye cevap olarak, 1 barış ödüllü, 8 ekonomi, 24 fizik, 33 kimya, 41 fizyoloji-tıp alanında Nobel almış insanın tarım konusunda ne bileceğini, GDO konusunda ne hakla konuştuğunu soruyorlar [2] (fiziği, ekonomiyi geçtim 41 fizyoloji-tip? 33 kimya?). Hemen sonraki paragrafta ise bir profesör Nobellilerin bildirisini, bir bilimci olarak utanmaları gereken bir bildiri olarak değerlendirmiş. GDO uzmanı olarak öne çıkarılan ve GDO’yu Nobelli insanlardan daha iyi anladığı iddia edilen bu isim bir antropolog ve sosyoloji konusunda doktorası var. (?)
    yorumuna ithafen..sozgelimi herhangi bir calismani 8 ekonomi odullu bilim insani elestirse ne dusunurdun..bu destekleme taktiklerini bildigini ancak gormezden geldigini goruyoruyorum..
    ozellikle amerikalilarin ullandigi bulandirma uslubuyla asi konusunu nasil olup bu konunun icine dahil ettigini anlamak kabil degil..konuyu derinlestirmekten kaciniyorsun..amerikan bilimleri sitesinde konu hakkinda bahsettigin gibi bir referans yok..aksine arastirilmalidir bakilmalidir guncellenerek denetlenmelidir cikarimini goruyorum..
    bu konuyu bilimsel derinlikte inclemek demek hayvanlarin hasta olup olmadigini denetlemekten ibaret degil..
    esasen itirazim gdo mevzusuna degil lobici uslup ve tarzina..selamlar..(kaynaklari inceledim ama ingilizcem olmadigi icin cevirilerle yetindim)kitap kuruma ait degil..bu 388 sayfalik ceviri icin verdigin adreste baska bir kitap ve fekat ayni icerik cikiyor acaba sayfa adedinimi hatali verdin..

    Reply
    • 10 Nisan 2017 at 07:20
      Permalink

      “amerikan bilimleri sitesinde konu hakkinda bahsettigin gibi bir referans yok..aksine arastirilmalidir bakilmalidir guncellenerek denetlenmelidir cikarimini goruyorum..”

      “(kaynaklari inceledim ama ingilizcem olmadigi icin cevirilerle yetindim)”

      Bu yazdiginiz ne yahu? Ayrica referans halen orada.

      Makaleleri okuyorum, yorum yapiyorum, birinci elden bilgi alip karar veriyorum (ikinci el bilgi tehlikelidir), yazinca lobici uslubum oluyor? Peki, istediginizi dusunebilirsiniz…

      Az once linke tikladim ve kaynaga sorunsuz ulastim. Kaynak orada, ayni kurumdan yine. Ancak bir degisiklik var; bu yaziyi gecen sene kaleme almistim, sitemiz acilinca sitemize yeni gecirdim, bu arada rapor guncellenmis. O zaman rapor 388 sayfa idi, yeni chapter’lar koymuslar ve 584 sayfa olmus. Figur 5’teki numaralar yine ayni. Ama 5. chapter, sayfa 171’dan basliyor bu yeni versiyonda. Mesela Seralini’nin calismasindan sayfa 124 degil, artik sayfa 188’de bahsediliyor. O yuzden benim yazidaki sayfa numaralarini degistirmem lazim, ya da sadece yazilari ve figurleri referans vererek kopyalasam daha iyi olacak.

      Reply
  • 10 Nisan 2017 at 10:16
    Permalink

    bu nedir yahu derken ne demek istedin anlatamadimmi onu mu kast ettin..ingilizcem yeterli olmadigi icin cevirilerden aldigim netice bu..bu bir rapor degil kitap;ve ilgili kitabi yayinlayan kurum National Academy of Sciences degil..dolayisi ile son paragraftaki aciklamaniz bosa cikiyor..bu konuda ayrica bilimsel metodolojiniji sorgulamistim bu konuda bir yanitiniz olabilirmi..cikarimlari hangi metodla yaptiniz..bu konuda nasil yanildigimi gormek isterim..
    National Academy of Sciences sitesinde gdo ile ilgili konumuza atif (ge) bu konunun arastirilmasi guncellenmesi surekli takip edilmesi seklinde..bu yorumu kit ingilizcem ve cevirilerle National Academy of Sciences sitesinden edindim..ancak tam tersi iddianiz ve sizin belirttiginiz gdo su su su konularda zararsizdir metnini bulamadim..bu konuda da nasil yanildigimi belirtiniz..acikcasi cevaplariniz sasirtiyor..konu hakkinda lobici tavrinizi bilimsel disiplininize atif yaparak elestirdim ve sizin disiplininizde 8 ekonomici fikir bildirse ne dusunursunuz dedim..bu konudaki fikrinizi belirtmenizi dilerim..bu yaklasiminiz tavrinizi ve yazinizin tutarliligini ortaya dokecektir..unutmamak luzumludur ki bilim yadsinmaya pek de acik degildir..

    Reply
    • 11 Nisan 2017 at 01:48
      Permalink

      Ikinci el bilginin tehlikeli oldugunu tekrar soyluyorum. Okuyorum, ve tekrar okudum simdi raporu. National Academies of Press, ki bu kurum da National Academies of Sciences’in basim icin kurulan departmani. Kendi sitesine bakin:

      “The National Academies Press (NAP) was created by the National Academy of Sciences to publish the reports of the National Academies of Sciences, Engineering and Medicine, operating under a charter granted by the Congress of the United States.”

      https://www.nap.edu/content/about-the-national-academies-press

      Benim okudugum, gozumle gordugum bir seye “yanlis okuyorsun” diyen sonra da bana bilimsel yontemden bahseden biri ile tartisiyorum. Ne diyeyim bilemedim, nasil mantik yuruteyim bilemedim.

      Hangi ceviriyi okuyorsunuz? Chapter 5’a simdi tekrar baktim. Sadece findings’lerde gezerseniz bile genel olarak sizin dediginizi demedigini goreceksiniz: Yazimda gosterdigim uzere, “The data do not support the assertion that cancer rates have increased because of consumption of products of GE crops.” “The available data on prevalence of chronic kidney disease in the United States show a 2 percent increase from 1988 to 2004, but the increase does not appear to be attributable to consumption of GE foods.” “The committee found no published evidence to support the hypothesis that the consumption of GE foods has caused higher U.S. rates of obesity or type II diabetes.” “The committee could find no published evidence supporting the hypothesis that GE foods generate unique gene or protein fragments that would affect the body.” ve gidiyor… Yani yazida (yakinda guncelleyecegim yazimi) dedigim hepsi aynen benim dedigim sekilde bu raporda yaziyor. Zararsizdir metnini nasil bulamadiniz?

      Yakinda yazimi guncelleyecegim, bu en yukarida yazdigim yorumu da yazi haline getirip yazima ekleyecegim.

      Her neyse, hoscakalin.

      Reply
  • 19 Nisan 2017 at 19:50
    Permalink

    sevgili editor gormediginizi ima etmem bilimsel metod konusunda yonelttigim elestiriyi bosa cikartmaz..size bir kac sual yonelttim hatirlarsaniz..
    ve fekat yaziniza cevaben;
    alinti yaptiginiz bolumler butun bir incelemenin size gore hos kisimlarindan yapmis oldugunuz bir derleme..ki bu durumu haddime dusmeyerek! bilimsel ve etik olarak dogru bulmuyorum..yapacaginizi soylediginiz duzenlemede bu usulu belleyen guruhun yol tuttugu uzere ”esastan ozetin yanli ve tarafli yayinlanmasinin” sakincalari son derece belirgin..
    ortada iki ayri konu var afedersiniz karismis gibi gorunuyor (ya da siz ozellikle bu gorusle bakmak cihetindesiniz)
    ifade etmeye calisayim..

    birincisi gdo lu urunler konusunda kurumun sayfasinda ”zararsizdir”(ifade ozetimdir) basligini cagristiran hic bir atif ve sayfa icerigi yoktur..(esas iddiam budur) kurum; internet sitesi incelendiginde belirtmis oldugum ”National Academy of Sciences sitesinde gdo ile ilgili konumuza atif (ge) bu konunun arastirilmasi guncellenmesi surekli takip edilmesi seklinde..bu yorumu kit ingilizcem ve cevirilerle National Academy of Sciences sitesinden edindim” ifademi birebir dogrulayacak sekilde durmaktadir..

    yani, iddianiz; (olusturdugunuz algi) kurumun gorusu zararsizdir bildirisi hic bir yerde yoktur..

    ikincisi
    yayin bir rapor olmasi sebebiyle belli derlemeleri de icermektedir..
    kes yapistir yaptiginiz bolumlerin disinda da bolumleri vardir ve cikarimlariniza yaptiginiz genellemeleri yanlislar..(genellemenizi yanlislar belirttiginiz alintilari ve saptamalari degil)
    yani cikarimlariniz belirli bolumlere aittir..

    rapor akademinin resmi gorusu degildir..

    selam ederim..

    Reply
  • 21 Nisan 2017 at 22:11
    Permalink

    ikinci el bilgi tehlikeli yorumunuza katiliyorum ancak bu konuyla ya da benim size yazmis oldugum bu dusunce ve analizlerimle nasil bir baglanti kurdugunuzu kavrayamiyorum..bu bir temenni ise soyleminizi baska bir mecrada ifade etmeniz daha buyuk kitlelere ulasmasini saglayacaktir..benimle iliskilendiriyorsaniz ne demek istediginizi aciklayiniz..

    Reply

Bilgecan Dede için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.