Kız İstemeye Giderken Büyükbabamızı da Götürmeli Miyiz?
Merhaba. 1900’lerin son çeyreğinde doğdunuz. Gayet güzel sakal tıraşınızı olmuş, çiçeği çikolatayı hazırlatmış, ana, baba, kardeş, yenge, hala kimi bulduysanız toplayıp cümbür klan kız istemeye gidiyorsunuz. Amacınız evlenmek ve genlerinizi bir sonraki nesle aktarabilmek. Hayırlısı olsun, sevgili kardeşim. Kız istemeye giderken ailenin en büyük erkeğinin kızı isteme töreninin baş misafiri olması gelenektendir. Bunu unutmayın. Her soruya gülümseyerek cevap verin. Ellerinizi kavuşturarak oturun. Beyefendi olun. Doğanın “damat seçilim” diye bir kanunu yoktur. Ne olacağı belli olmaz. Dikkatli olun.
Bu, babanız. 1900’lerin ortalarında doğdu. Sonunda evladının aklı başına geldiği için ultra mutlu. Evleneceksiniz, torun filan gelecek ya, keyfine diyecek yok. Neşeli ancak işin finansal yönleri de var. Düğün, beyaz eşya, ev mev bunların altından nasıl kalkacağını düşünmediği zamanlarda değişik belgeseller, yine değişik spor müsabakaları ve kimsenin izlemediği müzik programları izliyor.
Bu kişi büyük büyük büyükbabanız. Dedenizin babasının babası yani. 1800’lerde yaşadı. Televizyonu yoktu. Ancak hayatının sonlarına doğru telgrafla haberleşmiş olabilir. Dertleri günümüz dertlerinden çok da farklı değildi. Çalışmak ve zaman zaman da eline silah almak zorundaydı. Dertleri sizin dertlerinize benzese de, çözümleri konusundaki alternatifleri sizinkiler kadar çok değildi. Genlerini bir sonraki nesle aktarabilecek kadar yaşamış; dedenizin babasına baba olabilmişti. İsmini veya hakkında bazı şeyleri biliyor olma ihtimaliniz var. Ama babanızın yaşamı kadar detaylı bilemiyorsunuz.
Kız istemeye gelmeli mi: Kesinlikle gelmeli.
Bu, 25 nesil önceki büyükbabanız. 1200’lerde yaşadı. Çok büyük ihtimalle şu an yaşadığınız şehirde, hatta ülkede bile yaşamıyordu. Şu an konuştuğunuz dili konuşmamış olması da olası. Deri veya saç renginiz, kemik yapınızın yirmi beş nesil önceki büyükbabanızla benzeşmesi muhtemel ancak bu benzeşme gözle görülür olmayabilir. Ancak dertleri, kesinlikle sizin dertlerinizden çok farklı. Kendisinin ne işle meşgul olduğunu bilmiyorsunuz. Hakkında bildiğiniz şey çok az. Belki de hiç yok. Ancak çevresine nam salmış bir doğruluk ve adalet savaşçısı olduğunu düşünmek sizi mutlu ediyor. Ömrü savaş meydanlarında da geçse, küçük tarlasını da ekse, hayvanlarını da otlatsa, en azından genlerini bir sonraki nesle aktarabilecek kadar yaşadığından eminiz.
Kız istemeye gelmeli mi: Kesinlikle gelmeli. Fark yaratacaktır. Garanti alırsınız kızı.
Soy ağacınızda bir anda çok daha gerilere geldik. Bu Lady Gaga görünümlü kişi, 500 nesil önceki büyükbabanız. Sizinle beraber birkaç milyon kişinin daha büyükbabası olan bu şahıs, zamanının çoğunu avlanmak ve diğer kabilelerle savaşmakla geçiriyordu. Bunları yaparken de kamufle olmak için suratını ve bedenini boyuyordu. Kendisinin bir kamuflaj erbabı olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü bu avların ve savaşların çoğundan canlı çıkmayı başarmış ve genlerini aktarabilecek kadar uzun yaşamış.
Kız istemeye gelmeli mi: Savaş boyalarını silerse neden olmasın?
Sıra geldi o sıra dışı dedeyle tanışmaya. Tekinsiz görünüşüne bakmayın. Saç ve sakallarını kesip takım elbise giydirseydiniz, kız istemeye 14.000 nesil önceki büyükbabanızla gidebilirdiniz. Çok özel biriydi. Kabaca MÖ 338.000’li yıllar, bu özel kişinin yaşadığı dönem olarak tarihlenmiş durumda. Bu kişi sadece sizin değil, şu an çevrenizde gördüğünüz herkesin genlerini aldığı kişi, herkesin atası olan kişi, bu kişi. Hepimizin dedesine bilim insanlarının verdiği isim, Y-kromozomu Adem. Dinî metinlerde geçen Adem’den çok daha farklı bir betimlemesi yapılmakta. Sanırım, durum sadece isim benzerliği. Sahip olan herkesin Y-kromozomu bu kişiden geliyor. “Şu an yaşayan” bütün insanların ortak atasının kaç nesil önce yaşadığını bilmek size şu bilgiyi veriyor: Dünyadaki herhangi biriyle, en azından 14.000’inci göbekten kuzensiniz.
Kız istemeye gelmeli mi: Kesinlikle gelmeli.
Soy ağacınızda devam edelim. Ancak bu sadece sizin değil hepimizin soy ağacı haline geldi artık.
3.000.000 yıl önce yaşamış olan bu dede, 220.000 nesil önceki dedenizdi. Baştan söylememiz gerek, kendisi bir insan değildi. Bilim insanlarının Australopithecus adını verdiği bu şahıs, günümüz insanının beyin hacminin ancak % 35’ine sahip olsa da, kuyruksuz maymunlar arasında zekâsıyla ön plana çıkabilmişti ve iki ayağı üstüne kalkıp yürümesiyle göz dolduruyor, diğer kuyruksuz maymunları kıskandırıyordu. İki ayağı üstüne kalkamayan kardeşlerinin torunları şu an hayatlarına kuyruksuz maymun olarak devam ederlerken, siz iki ayağınız üzerinde halı sahada füzeleri ardı ardına yapıştırabilmektesiniz. Kaldı ki, iki ayak üstüne kalkmasının getirisi sadece füze gibi şutlar değil. Ön ayaklarını da el olarak kullanabilmesi, onun alet kullanmasına yaramıştı. El-beyin koordinasyonundaki bu gelişme, beyin hacminizin bugünkü boyutuna gelmesinin kıvılcımıydı. Şu ana kadar dikkatinizi çekmediyse söylemem lazım: Babanızdan bu noktaya kadar, önceki tüm nesillerinizin dilleri, davranışları, yaşadıkları ülkeler sizden yavaş yavaş uzaklaştı. Artık şimdi, görünüm olarak da farklılaşarak uzaklaşmaya başlıyor. Bu büyükbabanızla ilk bakışta görünüş açısından ortak noktalarınız çok az olsa da; biyolojik, fizyolojik ve anatomik benzerlikleriniz var. Yakışıklı gülümsemeniz de bunlardan biri. Bu dedeniz de öyle bir gülümsüyor ki, sanırsınız Beşiktaş sahaya çıkamıyor.
Kız istemeye gelmeli mi: Gelmemeli. Riske gerek yok.
Dünyadaki tüm insanların ortak “insan” atası olur da, dünyadaki tüm insanların ve şempanzelerin ortak atası olmaz mı? Olur. Bu çipil gözlü büyükbabanız bundan 6.000.000 yıl önce yaşamış olan, 550.000 nesil önceki büyükbabanız. Bilim insanları, bundan yaklaşık 6.000.000 sene önce bu büyükbabanızın oğullarının iki ayrı klan oluşturduklarını ve bir klanın insanlara, öteki klanın şempanzelere evrildiğini düşünmekteler. Çok güzel klan seçmiş. Teşekkür etmeniz lazım.
Kız istemeye gelmeli mi: Gelmesin. Kesinlikle hayır.
Çok hızlı bir şekilde 80.000.000 sene önce yaşamış, 15.000.000 nesil önceki büyükbabanızla tanışın. Sincap boyutunda bir birey. Nesiller içindeki en talihsiz büyükbabanızın bu olması muhtemel. Çünkü kendisi bu dünyayı dinozorlarla paylaştı ve hayatını, o devasa yaratıklardan kaçarak sürdürdü. Ağaçtan ağaca atlayarak yolunda ilerliyordu. Ağaç tepelerindeki bu yaşamı boyunca, tüm primatların atası olacağını elbette düşünmemişti.
Kız istemeye gelmeli mi: Gelebilir. Ortam soğursa, buzları çözmek adına üstüne düşeni yapabilir.
55 milyon nesil önceki büyükbabanız bir kemirgendi. 160.000.000 yıl önce, yerde yaşamaktaydı. Plasentalı bütün memelilerin atası olan bu büyükbabanız için, yazabilseydi şu anda bir yunus da aynı şeyi yazardı: Bu canlı, insanlar ve yunusların ortak atası. Sevimli veya sevimsiz, şu anda dünyadaki herhangi bir yunus ile 55 milyonuncu göbekten kuzensiniz. Kuziler sizi! Yazımızın bundan sonrasını yunus kuzeninizle beraber okuyabilirsiniz çünkü artık büyükbabalarınız aynı.
Kız istemeye gelmeli mi: Hayır.
125 milyon nesil önceki büyükbabanızın hikâyesini tavuk döner yerken okumayın lütfen. Ekmeğin içindeki tavuk ile ortak dedeniz olan bu canlı 300.000.000 yıl önce yaşadı. Dört adet ayağa sahip olup adam akıllı adım atabilen bu ilk dedenize, gelişmiş merkezî sinir sisteminizi borçlusunuz.
Kız istemeye gelmeli mi: Nope.
Büyükbabalarınız içinde en yenilikçisi diyemesek de en vizyonlusu, 365 milyon yıl önce yaşamış olan, 160 milyon nesil önceki bu büyükbabanız. Karaya çıkarken şezlonga para verdik, biraz da güneşlenelim diye düşündüğünü sanmıyorum. Eşi ve kızları yumurtalarını karaya bıraksınlar, daha güvende olurlar diyerek çıkmış olması olasılığı epey yüksek. Karada nefes alma olayını akciğerimsi solungaçlarıyla, yürüme olayını da kemikleşmiş yüzgeçlerini ayak gibi kullanarak çözen inovasyon erbabı bu büyükbabanızın bulduğu yeni yaşam alanını şu an bütün omurgalı kara hayvanı kuzenlerinizle paylaşmaktasınız. Bu alanı aynı zamanda daha uzak böcek kuzenlerinizle ve dahada uzak bitki kuzenlerinizle paylaşıyorsunuz. İbretlik bir paylaşım.
Kız istemeye gelmeli mi: Bence hayır.
Bu büyükbabanız rakı-balık yapmazdı. Yapsa yapsa rakı-kendim yapardı. Yapmadı diyebilmemiz için de elimizde bir kanıt yok. Kendisi 480 milyon yıl önce yaşamış bir balıktı. Bu da, onu 220 milyon nesil önceki dedeniz yapıyor. Bu dedenizden size hiç ummadığınız bir miras kaldı. Şu anki beden şeklinizi ona borçlusunuz. Eğer o ve onun dedeleri okyanus akıntılarına adapte olacak şekilde evrimleşmeseydi, alternatif bir evrim çizgisinde bütün omurgalılar yassı yassı dolaşacaktı belki de. İnce, uzun ve narin, denizlerde sülün gibi süzüle süzüle balıklama atlayışlarınızı bu büyükbabanıza borçlusunuz. Sizden ayrı olarak, Vedat Milor da çenesini bu dedenize borçlu. Bu dedenizden önceki dedelerinizde ağız ve çene yoktu. Onlarda bir emiş ağzı bulunmaktaydı. Ne bulurlarsa yemekteydiler.
Kız istemeye gelmeli mi: Saçmalamayın.
Artık büyükbaba demeye bin şahit gereken büyükbabanıza geldik. Bin şahit yok ama bin kanıt var. 550 milyon yıl önce yaşamış 255 milyon nesil önceki büyükbabanız, bir yassı deniz solucanıydı. Solucan deyip geçmemek lazım. Kendisi akıl fikir sahibi ilk büyükbabanızdı. Bir beyne sahip olan bu büyükbabanız aynı zamanda vücut simetrisine sahip, görselliğe önem veren bir canlıydı. Dünyadaki tüm canlılarda, bilateral simetriyi ilk kez kendisinden görüyoruz.
Kız istemeye gelmeli mi: Kesinlikle gelmemeli.
Şuraya kadar gelip de şaşırmadınız. 580 milyon yıl önce yaşamış olan dedeniz bir denizanasıydı desem yine şaşırmazsınız. 435 milyon nesil önceki dedeniz bir denizanasıydı. Çelik gibi sinir sisteminizi ve sinirlenince bir yumrukta masa devirdiğiniz kaslarınızı bu dedenizin yaptığı sinir sistemi ve kas inovasyonlarına borçlu olduğunuzu da söylemem gerekir. Bilirim, uysalsınızdır ama sinirlendiniz mi kendinizi tanımazsınız. Tersiniz kötüdür.
Kız istemeye gelmeli mi: Hayır. Çarpıverir. Tatsızlık çıkar.
600 milyon yıl önce yaşamış olan bu dedeniz, dünyanın ilk hayvanıdır. 550 milyon nesil önceki dedenizdir. Kendisi hakkında süper şeyler söylemem mümkün değil. Ancak ona da hak veriyorum çünkü ilk çok hücreli canlı olduğu için ne yapacağını bilmiyordu. Bir kayaya tutunup tek hücreli canlıları filtre ederek hayatını idame ettiriyordu. Ben de olsam, ben de o kadar çok hücreyle ilk gördüğüm kayaya tutunup yaşarım, sinir sistemi yok bir şey yok. Neme lazım.
Kız istemeye gelmeli mi: Gelmesin. Kayasından sökerseniz ölür 🙁
Ökaryot dedeniz, tek hücreli olduğu için 900 milyon yıl önce gönlünce geziyordu. 100 milyar nesil önceki dedenizdi. Tek bir hücreden ibaret olmasına rağmen gelişmiş organelleri vardı. Bu açıdan, zamanının gelişmiş canlılarından biriydi yine de.
Kız istemeye gelmeli mi: Bilemezsiniz.
3 milyar yıl önce yaşamış olan dedenize alelade bir bakteri diyemeyeceğim. Kendisi ekmeğinin peşindeki ilk canlıydı. Ekmeğini güneşten çıkarıyordu. Fotosentezin mucidiydi. Bu nedenle güneşe doğru hareket ediyordu. Fotosentez yapan torunları, dünyayı oksijenle doldurmaya başlamıştı.
Kız istemeye gelmeli mi: Belki de gelmiştir.
Bu çilekeş büyükbabanız yetim ve öksüzdü. Anne ve babası yoktu. Daha doğrusu hiç olmadı. Daha oluşmadan hayatın sillesini yemişti. Bu büyükbabanızın nasıl meydana geldiğini henüz bilmiyoruz. Ama bu konuda birtakım teoriler var. Kendisi hakkında bildiğimiz tek şey, minicik bir molekül balonu olduğu ve böylelikle içinde ve dış çevresinde konsantrasyon farkı yaratabildiğidir. İçinde yarattığı konsantrasyon farkı sayesinde minik bir kimya laboratuarı gibi çalışıyor ve genetik kodunu kopyalayabiliyordu. İşte, kesinlikle kendisine en çok şeyi borçlu olduğunuz büyükbabanız bu.
Kız istemeye gelmeli mi: Gelsin kesinlikle.
Hadi bakalım, kızı almadan gelmeyin.
Yazan: Ferdi Özkütle
Ferdi Özkütle
Yazar: Ferdi Özkütle (tümünü gör)
- Kız İstemeye Giderken Büyükbabamızı da Götürmeli Miyiz? - 19 Şubat 2017
- Davulcu ve Cırcır Böceği - 8 Şubat 2017
Çok güzeldi!
Y-Kromozomunu 14.000 yıl önceki dedemizden aldıysak, ondan önceki erkek cinsiyetli hayvanlar nasıl oluştu?
bildiğim kadarıyla bizim şuan Y kromozomu dediğimiz şey insansı türlere özgü yani farklı bir erkek canlının gonozom kromozomları AB şeklinde olabilir. sanırım bundan bahsediyor.