Işık Ilık Süt İç. Ya da Dur İçme! Tamam Tamam İç Sen.

Evet sevgili bilim dostları, bugün konumuz süt içmek. Nereden esti derseniz, birileri bana bir araştırma yolladı ve ben de bir estim gürledim, olduğum yerde titredim. Beni duygudan duyguya gark eden araştırma şöyle: https://www.bmj.com/content/349/bmj.g6015

Özet olarak şunu diyor: Biz İsveç’te bir grup insanı iki gruba ayırdık, az süt içenler ve çok süt içenler diye. Gördük ki daha fazla süt içenlerde kemik kırıkları daha fazla görülüyor, daha çok ölüyorlar.

Yahu bu nasıl olur, süt içince kemiklerimiz güçlenir işte. Bu kadar temel bir bilgi bile yalanlandı mı? Yoksa bildiğimiz her şey yalan mı? Yoksa hepimiz hayal ürünü müyüz? EVREN BİR SİMÜLASYON OLABİLİR Mİ? Panik yapmaya gerek yok. (Evet, size diyorum otostopçular, havlu falan, GÖNDERMEMİ ANLADINIZ MI?)

Öncelikle, en temel bilginin bile sorgulanması çok değerli. Daha önce kanıtlanmış bir şeye, “Yok yahu biz yanılmışız, o öyle değilmiş,” demesi bence bilimin en güzel özelliği. Bugün ak dediğine yarın kara demesi bilimin eleştirilen bir özelliği olarak geçiyor ama bu aslında bilimi muhteşem yapan en önemli öğelerden biri. Yanıldığını kabul ediyor bilim ve doğrusu için çabalıyor. Bunu kim yapıyor bilimden başka? Evet siyasetçiler size sesleniyorum. Siyasi mesaj da tamam olduğuna göre araştırmaya geçelim.

Bu araştırmada eksik olan çok temel şeyler var. Birincisi, seçilen gruplar arasında dikkate alınmayan farklılıklar. Kemik kırıkları ve ölüm oranına etkileyen faktör olarak süt tüketimini seçerseniz eğer, diğer faktörlerin eşit olması gerekir. Beden kitle indeksi, diyabet, spor yapma oranı gibi diğer potansiyel faktörleri eşitlemeden, ortaya çıkan sonucu süte bağlayamazsınız. Bu yapılmamış. Gruplar arasında süt tüketimi harici kanıtlı risk faktörleri gözetilmemiş. Bu yüzden tam bir kontrol olduğunu söyleyemeyiz.

Daha sonra ise, İsveç’te piyasaya sürülen bütün sütlerde D ve A vitamini desteği olmak zorunda. (Buraya bir not düşelim: D vitamini desteği olduğunu pek çok kaynaktan doğruladık ancak A vitamini desteği konusunda kaynak sınırlı. Bu bilgi ileri doğrulamaya ihtiyaç duyuyor.) Bu da suçlunun kim olduğunu belirleme noktasında bir sorun yaratıyor. Zira içilen şey sadece süt değil, onunla birlikte alınan destek vitaminler de. Belki de sorun onlarda? Hiç mi utanmadınız o masumiyetin simgesi olan süte saldırmaya, ha? HİÇ Mİ?

İlginç olanı, bu araştırmadan çıkan sonuca göre fermente süt ürünleri (peynir, yoğurt vs) ile ölüm oranı arasında bağlantı görülememiş. Bu bilgi ve daha fazla süt tüketen kişilerin kanlarında inflamasyon belirteçlerinin artışı, araştırmacılara süt tüketiminin içindeki laktoz ve galaktoz ile yarattığı inflamatuar stres ve ölüm oranı-kırık riski arasında bir bağ olduğunu düşündürmüş. Zira, fermantasyonun doğası gereği, fermente ürünlerde laktoz ve galaktoz oranı azalıyor.

Bu araştırma özellikle risk altındaki bireylerin süt tüketimini azaltmasını kesinlikle önermiyor. Üstelik araştırmanın doğasına ait hatalar nedeniyle sağlıklı bireyler için de tüketimin azaltılması önerilemez. Gelecek araştırmalar ne gösterecek bilmiyoruz ama heyecanla bekliyoruz. Emin olun, Bilim Ne Güzel Lan yeni verilerle karşınızda olacak ama sonsuz üşengeçliğimiz nedeniyle ne zaman yazarız biz de bilmiyoruz. Esenlikler dilerim.

The following two tabs change content below.

Ufuk Gökçek

“Gel de tıp hakkında yazı yaz,” dediler, daha gelmeden bir yazı yazdı. Fakat sonra kendisini gören olmadı. Boş zamanlarında tıp okuyor, kalan zamanlarında ne yaptığını kimse bilmiyor. Bilimi sever, sahtebilimden nefret eder, birayı ise daha çok sever.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.