13. yüzyılda yaşamış Onfim’in dünyası

Kapak fotoğrafını buradan aldım: http://sandradodd.com/duckford/children

 

Onfim, 13. yüzyılda Saint Petersburg’un 200 km güneyinde, Novgorod (bugün Rusya’da) içinde yaşamış, altı ya da yedi yaşında olduğu düşünülen bir çocuk. Bizi ilgilendiren, ağaç kabuklarına yazdığı komik yazıların ve resimlerin yüzyıllar sonra bulunması.

Eskiden, beyaz kâğıtlara notlar yazmadan önce, huş ağacı kabukları üzerinden eğitim yapılıyordu. Huş kabuğuna sert bir çubukla resimlerinizi çiziyordunuz, sonra da kurutuyordunuz. Ondan önce de teksir kâğıtları, saman kâğıtları vardı, ben ona yazıyordum. Pardon, teksir kâğıdı huş kabuklarından sonra olsa gerek. O kadar yaşlı değilim ben. Sensin yaşlı. Teksir kaadı çok iyiydi ama. Şimdi çoğu notu beyaz tahtada yazıyorum, o da kullanışlı.

Huş kabuklarında aşk mektupları, küçük anlaşmalar, notlar sıklıkla bulunuyor zaten. Ama bir çocuğun notları? O çocuğun orta çağda yaşaması?? Bunlar ayrı bir değerli kabuklar.

Onfim’in kabuklarının bulunduğu yerde ayrıca 1100 tane daha kabuk bulunmuş. Onfim’den 17 tane kabuk kalmış. Bu kabukların bazısı Onfim’in ev ödevleri, kimisi Onfim’in kendi notları. Bir kabuk üzerine bir sürü şey yazılmış. Onfim, kabuklara yazdıktan sonra bu kabukları ormanda veya su birikintilerinde güzelce saklamış, sonra da bir daha gelmemiş. Kabuklar 1951’den sonra bulunmuş. Onfim’e sonra ne olduğunu bilmiyoruz. Umarım hayallerine kavuşmuştur. Hayalleri arasında babası gibi şövalye olmak var. Onfim mavi gözlü öğretmenini pek sevmiyor. Babasının şövalye olması yüzünden biraz tuzu kuru bir çocuk. O yıllarda eğitim alabilmesi de tuzu kuruluğundan. Bazı kabuklara alfabeyi defalarca yazmış. Onfim bazı yerlerde İncil’den pasajlar yazmış, büyük ihtimalle ödevi gereği. Onfim kendini kimi yerde ‘süper bir hayvan,’ kimi yerde çok güçlü biri olarak görüyor. Etrafta gördüğü neredeyse her hayvanı çizmiş. Onfim fırsatını bulduğu an dersten kaytarmış. Aynı zamanda harfleri öğrenirken öğretmeni ne zaman dikkatini kaybetse hemen başka şeyler karalamaya başlamış. Onfim köyde değil, şehirde yaşamış.

Onfim alfabeyi yazmaya başlamış, sonra sıkılmış ve kendini at üzerinde düşmanını mızrakla öldürürken çizmiş.
Onfim, solda yazı çalışmış, sonra sıkılmış ve kabuğun arkasına “ben vahşi bir hayvanım!” diyerek, kendini kıvrık kuyruklu masalsı bir hayvan olarak resmetmiş.
Onfim annesini ve kendisini çizmiş. Onlar tırmık değil, elleri 🙂
(Solda) Onfim at üzerinde avlanıyor. (Sağda) Onfim mavi gözlü öğretmenine kızıyor.
Onfim: “Bu benim babam. Babam bir şövalye. Büyüyünce ben de onun gibi bir savaşçı olmak istiyorum.”
“Çok insan var!”
Onfim at üzerinde savaşa gidiyor ve düşmanlarını öldürüyor.
Onfim ağaç arkasına saklanan iki arkadaşı ile oynadığı oyunu resmetmiş.

Yazar: Bilgecan Dede.

 

The following two tabs change content below.

Bilgecan Dede

Hukuğa kafası basmadığından meslek okuluna gitti bu. Ondan sonra gâvur bir ustanın yanına çırak verdiler eli iş tutsun diye, çok şükür ustalığını kazanmış ondan, şimdi de usta olmuş çalışıyor. Eli yüzü düzgün biriyle de evermişler. Ben diyorum, “Bak ileride torun combalak olacak, gel bir şirkette işe başla.” Ama dinlemiyor ki, asi biraz bu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.